Türkçe | Kurdî    yazarlar
Suriye’de yine seferberlik ilânı

2025-11-25

Aleviler saldırı altında kaldı

Abir Naseh Bilgin

Humus’ta yaşayan Zehra Hanım: “İşlemediğimiz bir suçtan ve seçmeden, doğuştan taşıdığımız kimlikten dolayı yargılanmaktan ve öldürülmekten çok yorulduk.’’

Suriye’nin Humus şehrinde bir çift, evinde öldürüldü. Çiftin evinin duvarlarına, kanla mezhepçi sözler yazıldı.

Bedevi aşiretlerine bağlı silahlı gruplar pazar günü (23 Kasım) şehirdeki Alevi mahallelerini saldırdı. Gruplar; evleri, iş yerlerini ve arabaları yakıp yıktılar.

Şam’dan gönderilen kolluk kuvvetleri ve emniyet güçleri şehre yayıldı. Sokağa çıkma yasağı ilân edildi ve yasak, pazartesi akşamı saat 17.00’a kadar uzatıldı.

Sahadan haberler durumun kontrol altına alındığını aktarsa da, Humus’taki Aleviler olası saldırılardan dolayı hâlâ diken üstündeler.

Beş dakikalık yol, iki saat gibiydi”

Saldırıları, maruz kalanlardan dinleyebilmek için Humus’ta yaşayan Alevi bir kadınla görüştük.

Kamu görevlisi olan Zehra Hanım*, saldırı haberlerini pazar günü saat 11.00 civarı, iş yerindeyken aldı. Onun evi de saldırı altındaki mahallerden birindeydi. İki çocuğu ve eşinden haber alabilmek için çok çabaladı; iletişim ağlarında kesinti vardı. Ailesinin evde olduğunu öğrendikten sonra bu sefer evine dönebilmek için çabaladı.

Çalıştıkları kurumda başka görevlilerle ortak kullandıkları bir servis olsa da yolların güvenli olmaması gerekçesiyle şoför onları belli bir noktaya kadar götürdü. Servisten indikten sonra aynı mahalleye gidecek altı kadınla birlikte yaya olarak yola devam ettiler. Yolda gördükleri emniyet güçlerinden evlerine gidebilmek için yardım istediler. Ama görevliler, kendilerine yardım edemeyeceklerini ve eve dönüşte sorumluluğun tamamen onlara ait olduğunu söyledi.

Kadınlar yollarına bu şekilde devam ettiler. Yoldan geçerken sokaktaki arabaların ve iş yerlerinin yakıldığını; arabaların devredildiğini gördüler. Bu süreçte yanlarından sürekli motosikletli ve silahlı erkekler geçti: “Hepsi Bedevi aşiretlerin geleneksel kıyafetlerinden entari giymişlerdi. Korku dolu anlardı, Ermeniler’in mahallesinde oturan bir arkadaşımın evine vardık. Yol güvenli olmadığı için onlara geçtim, arkadaşımın evine kadar yaklaşık beş dakika yürüdük; ama benim için iki saat gibiydi.”

Park edilmiş arabaların arkasına sığınıp durdum”

Zehra, hâlâ rahat değildi. Bir an önce çocuklarına kavuşmak istiyordu. Niyeti evine doğru yol almaktı; ama tam o esnada saldırılar Ermeni mahallesinde de başladı. Saldırganlar, sokaktaki arabaları parçalayıp yaktılar.

Ortalık biraz sakinleyince Zehra, cesaretini toplayıp evden çıktı. Yolda, onunla aynı yöne giden birkaç kişi daha vardı. Yine orada duran emniyet güçlerinden evlerine kadar onlara eşlik etmelerini rica ettiler. Bu sefer emniyet güçleri onlara eşlik etti; ancak onlardan kamera ile çekim yapmamalarını istedi:

İlerlerken iş yerlerinden ve farklı yerlerden dönen ve evlerine yetişmeye çalışan siviller bize katılmaya devam etti. Emniyet güçleri beni belli bir noktaya kadar götürdükten sonra yola tek başına devam etmek zorundasın, dediler. Yol boyunca yine silahlı motosikletler yanımdan geçip durdu. Onları gördükçe ben de park edilmiş arabaların arkasına sığınıp durdum. Ta ki evime ulaşana kadar.”

Kalbimin atışını duyabiliyordum”

Zehra saldırganların ayrıca okulları da bastıklarını söyledi. Öğretmen olan yengesi ve iki yeğeni okullarında mahsur kaldılar. Yengesi tüm velilerin gelip çocuklarını alabilmeleri için iki çocuğuyla okulda beklemek zorunda kaldı. Zehra Hanım “Hem onlar hem de bizim için korkunç dolu bir bekleyişti,” dedi.

Zehra Hanım iş yerinden evine her gün 15 dakikada varıyordu. Ama bugün evine varması tam üç saat sürdü. İş yerinden saat 15.00 civarında çıkmıştı; evine ancak 18.00 gibi vardı:

Yol bitmeyecek sandım, kalbimin atışını duyabiliyordum, her an öldürüleceğim ya da eve vardığımda çocuklarımı öldürülmüş hâlde bulacağım diye ödüm kopuyordu. Bugünü atlattık, yarın yine ne ile karşılaşırız bilemeyiz. Bildiğim tek bir şey var: İşlemediğimiz bir suçtan ve seçmeden, doğuştan taşıdığımız kimlikten dolayı yargılanmaktan ve öldürülmekten çok yorulduk.’’

Son bir ayda dokuz Alevi öldürüldü

Toplu mezhepçi saldırıları başlatan cinayet, Benu Halit isimli Bedevi Aşiretinin yaşadığı Zeydel köyünde gerçekleşti. Humus Eyaleti İç Güvenlik Müdürlüğü, bir çiftin evinde yaşamını yitirdiğini açıkladı. Müdürlük, evde mezhepçi içerikli yazılar bulunduğunu ve bunun kışkırtıcı amaç taşıdığını belirtti.

Cinayet haberinin yayılmasıyla, Bedevi aşiretlere mensup gruplar seferberlik çağrıları yaptılar. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, şehirdeki nüfusu bir milyona yakın Bedevi aşiretlerden, yüzlerce kişi Alevi mahallelerine saldırdı. Gözlemevi Müdürü Rami Abdul-Rahman, basına verdiği demeçte, cinayet yerinde mezhepçi yazıların yazılmasının, mezhepsel çatışmaları körüklemek amacıyla kasıtlı olarak gerçekleştirildiğini söyledi.

Abdul-Rahman “Cani Alevi olsaydı neden Alevileri hedef gösterecek bir yazı yazsın ki! Aklı başında kimse bunu inanmaz,” dedi.

Abdul-Rahman ayrıca, emniyet güçlerini görevleri olduğu halde saldırıları durdurmamakla eleştirdi. Ona göre, Humus eyaletinde Alevilere yönelik tehditler yeni değil ve hiç durmadı. Abdul-Rahman “Son bir ay içinde şehirde dokuz Alevi öldürüldü. En son geçtiğimiz hafta iki Alevi genç taşlanarak öldürüldü. Ona rağmen şehirdeki Alevilerin intikam peşinde ayaklandıklarını görmedik,” dedi.

Abdul-Rahman ayrıca, geçici yönetimin silahları yalnızca devletle sınırlandırma konusunda seçici davranmadığını vurguladı. Ona göre, silahların belli gruplarda rastgele yayılması bu tür ihlalleri kolaylaştırıyor.

120 kişi gözaltına alındı

Suriye Haber Ajansı (SANA), saldırıların ardından durumu kontrol altına almak için şehre askeri polis ve iç güvenlik güçlerinin konuşlandırıldığını söyledi.

Sokağa çıkma yasağının ardından okullar da bir günlüğüne tatil edildi. İçişleri Bakanlığı gereken müdahalenin yapıldığını ve durumun kontrol altına alındığını söyledi. Bakanlık Telegram hesabından yaptığı açıklamada da, cinayetle ilgili soruşturma başlattığını ve bölgedeki istikrarın sağlanması için tüm önlemlerin alındığını ekledi. Bakanlık ayrıca, cinayetin amacının mezhepçi söylemleri alevlendirmek ve “fitne çıkarmak” olduğunu vurguladı. Bakanlık ilerleyen saatlerde, 120 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Öldürülen çiftin kardeşleri ile mensup oldukları Benu Halit aşireti ve bölgedeki diğer aşiretler, benzer açıklamalar yaptı. Çiftin yakınları haklarını yasal yollarla arayacaklarını, mezhepçi saldırılara dönüştürülmesini kabul etmediklerini vurguladılar ve aşiret mensuplarından sağduyulu ve itidalli olmalarını istediler.

* Kaynağın talebine göre değiştirilmiş ismi.

Bianet


ORTADOĞU