Türkçe | Kurdî    yazarlar
Toplumsal cinsiyet kavramı yasaklanamaz

2025-05-14

Avukatlar Adliye’den seslendi

Açıklamada, toplumsal cinsiyetin bir “sosyal inşa” olduğunu dile getirmenin bilimsel ve hukuki bir gerçek olduğu vurgulandı ve bakanlıkların bu gerçeği yasaklamakla değil, tanımakla yükümlü olduğu vurgulandı.

Evrim Kepenek

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi LGBTİ+ Alt Çalışma Grubu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 2 Mayıs 2025’te yayımladığı “toplumsal cinsiyet” ile ilgili bazı kavramların kullanımını yasaklayan genelgeye tepki gösterdi.

Genelgede, “toplumsal cinsiyet”, “toplumsal cinsiyet kimliği”, “LGBT”, “SOGIESC” (cinsel yönelimler, cinsiyet kimlikleri, ifadeleri ve özellikleri) ve “kapsamlı cinsellik eğitimi” gibi kavramların kamu kurumlarında kullanılmasının yasaklandığı, bu kavramların eğitim içerikleri ve politika belgelerinden çıkarılması gerektiği belirtiliyor.

“Genelge hukuka aykırı”

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi'nden "Toplumsal cinsiyet yasaklanamaz" sloganı ile çıkan avukatlar adliye önündeki açıklamada, İstanbul Barosu ise bu düzenlemeye tepki göstererek, bunun yalnızca kavramlara değil, kadınların ve LGBTİ+ bireylerin hak mücadelesine açık bir saldırı olduğunu vurguladı.

Baro açıklamasında, söz konusu genelgenin yalnızca kavramsal bir müdahale değil, kadınların ve LGBTİ+’ların kazanımlarını hedef alan kapsamlı bir ideolojik dönüşümün parçası olduğu vurgulandı.

"Toplumsal cinsiyet yalnızca akademik değil, aynı zamanda politik bir mücadele aracıdır” denilen açıklamada, bu kavramın dışlanmasının patriyarkal tahakkümün kurumsallaştırılması anlamına geldiği kaydedildi.

Açıklamada, toplumsal cinsiyetin bir “sosyal inşa” olduğunu dile getirmenin bilimsel ve hukuki bir gerçek olduğu vurgulandı ve bakanlıkların bu gerçeği yasaklamakla değil, tanımakla yükümlü olduğu vurgulandı.

İstanbul Barosu, Anayasa’nın eşitlik ilkesi ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ışığında, bu genelgenin hukuka aykırı olduğunu belirtti.

2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesiyle birlikte yürürlüğe konulan politikaların, LGBTİ+’ları hedef gösterdiği ve toplumda ikili cinsiyet rejimini tahkim etmeye çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, bu tür uygulamaların kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı yargı süreçlerini de derinleştireceği uyarısı yapıldı.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Merkezi LGBTİ+ Alt Çalışma Grubu, “Toplumsal cinsiyet kavramı yasaklanamaz! LGBTİ+’lar hedef gösterilemez!” diyerek hukuki ve fiili mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı.

Bianet


KADıN