

7/2/2024 3:30:01 PM
2 Temmuz 1993’de Sivas’ta Madımak Oteli’nde bulunan katliamın tanığı eski Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız: "Kayseri'den toplum polisi geldi. Otelin içine uzun boylu biri girdi. Biz kahvaltı salonuna çıkan basamaktayız. Aziz Nesin’in polis koruması Mehmet Komiser'in yanına geldi. ‘Sen polis misin' diye sordu. Evet yanıtını alınca da ‘ne arıyorsun, bu Kızılbaş komünistleri korumak sana mı düşmüş' diyerek küfretti, gitti. Daha sonra içeriye birkaç polis girdi. ‘Polis var mı' diye sordu. ‘Yok' dedik. Gittiler. Daha sonra bir yüzbaşı geldi, 'asker var mı' diye sordu. 'Yok' dedik. Arkasından yangın başladı"
Sivas katliamı sırasında Madımak Oteli’nde bulunan, otelde 7 saat mahsur kalan eski Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, DW Türkçe’den Alican Uludağ’a katliam gününü anlattı:
“Biz o sırada Aziz Nesin’in koruması Mehmet Komiser’in telsizinden Vali ile Emniyet Müdürü’nün konuşmalarını dinliyorduk. Emniyet müdürü, valiye güç kullanmak istediğini bildirdi. Vali ise ‘Ben Tugay ile konuştum, askerler birazdan orada olacak’ dedi. Biz de heyecanlandık, askerler bizi kurtaracak diye. Gerçekten de askerler geldi, arabalardan indiler, ikiye ayrıldılar. Saldırganların bir kısmı otele taş atarken diğerleri askerleri çember içine aldı. ‘Asker Bosna’ya’ diye slogan attılar. Tugay komutanı, bu sırada biriyle konuştu, sonra askerlerini topladı, arabaya bindi ve gittiler. Bizi o canavarlarla yüz yüze bıraktılar.”
“Kayseri’den toplum polisi geldi. Otelin içine uzun boylu biri girdi. Biz kahvaltı salonuna çıkan basamaktayız. Mehmet Komiser’in yanına geldi. ‘Sen polis misin’ diye sordu. Evet yanıtını alınca da ‘ne arıyorsun, bu Kızılbaş komünistleri korumak sana mı düşmüş’ diyerek küfretti, gitti. Daha sonra içeriye birkaç polis girdi. ‘Polis var mı’ diye sordu. ‘Yok’ dedik. Gittiler. Daha sonra bir yüzbaşı geldi, ‘asker var mı’ diye sordu. ‘Yok’ dedik. Arkasından yangın başladı.”
“Aziz Nesin’in telefonla aradığı dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü “Hiç merak etmeyin, sizi kurtaracağız dedi ama bizi kimse bizi kurtarmaya gelmedi. Adalet elbette sağlanmadı. Bu dava mahşere mi kaldı divana mı kaldı bilmiyoruz. Ama halen ailelerin vicdanı yanıyor, gözlerimizden de ışıklar eksik olmuyor.”
Serbestiyet
TÜRKIYE
2025-12-13LGBTİ+ derneklerinden ortak açıklama
2025-12-12Raftan indirilen Akbil davasında Erdoğan'a "gizli" beraat
2025-12-11Kayıp Çocuklar Atlası
2025-12-10Türkiye'de evrensel insan hakları 77. yılında ne durumda?
2025-12-08Devlet yurdunda ölen 5 aylık bebeğin ölümüne dava açıldı
2025-12-0611 yaşındaki engelli çocuk, 7 yıldır güvercin kümesinde tutuluyor!
2025-12-06MESEM: Eğitimin gölgesinde çocuk işçiliği
2025-12-01“Yeni Süreç Ve Batı Kürdistan'daki Gelişmeler” Konferansı Yapıldı
2025-12-01Ekonomik çöküş çeteleşmeyi körüklüyor
2025-12-01Süleymancılar yurdunda çocuğa şiddet
2025-12-01Türkiye’ye getirilen Ukraynalı yetimlere yönelik ihmal ve istismar zinciri
2025-11-29Basın ve ifade özgürlüğü raporunda çarpıcı tablo
2025-11-29Düzenleme değil af
2025-11-24Eski AYM raportörü Prof. Dr. Osman Can: “Yürütme yasamayı yuttu, yargı kırılganlaştı”
2025-11-22Uğur Kaymaz ve babasının öldürülmesinin üzerinden 21 yıl geçti
2025-11-22Katliam dosyasını “itinayla” kapatmak
2025-11-21Okuldan kopartıldılar, çalışırken öldüler...
2025-11-18Cocuk işçi ölümleri artıyor: İSİG verileri endişe verici
2025-11-15İHD’nin 2024 hak ihlali raporu
2025-11-15Bir ekmeğe muhtaç insanların yok oluşunu seyrettik'