

11/7/2024 12:11:18 PM
Bahçeli’nin kafa karıştırmaya yönelik tutarsızlıklarına anlam yüklemek için daha fazla enerji harcamamak gerekiyor. Son tahlilde iktidarın açtığı yol bir barış ihtimali içermiyor. Türk Devlet aklı Kürt halkıyla değil Kürt silahlı güçleriyle ilgileniyor.
Devlet Bahçeli’nin DEM Parti'ye Meclis açılışında uzattığı elden bu yana iktidarın Kürtlerin siyasi ve toplumsal temsiliyetine uyguladığı “Çökertme Planı” hız kazandı.
Şafak operasyonlarıyla DEM Parti’ye selam veren herkes evlerinden toplanıyor. Sınır ötesi operasyonlar artırıldı. Yerel seçimlerde halkın oyuyla seçilmiş siyasetçilerin makamlarını gasp etmeye yeniden başlandı. Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk’ün yerine üçüncü kez kayyım atandı. Yılların sembol ismi Ahmet Türk’e her defasında aday olma izni verilip seçimden aylar sonra terörle bağlantılı olduğu gerekçesiyle makamından alınması hiçbir mantıkla açıklanamazken kayyım atanan belediyelerin önünde tepki gösteren halka polis ve askerle saldırılıyor.
Başlayan sürece “barış süreci” adını koyma hevesimiz kursağımızda kaldı. İktidar Kürtçe ıslık çalana bile saldırıyor. Kürtler korkunç bir baskı altında ve artan vandallığın hedefi halinde siyaset üretmeye çalışıyor.
Üstelik halkı aptal yerine koymaya devam ediyorlar. Devlet Bahçeli, son grup toplantısında Öcalan’ın mecliste konuşup umut hakkından faydalanabilmesi teklifini yenilerken Ahmet Türk’e atanan kayyımı muhalefetteki CHP’ye bağladı.
"Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup Kürt ağası sayın Ahmet Türk'ün istismar edilmesi İmralı'ya, DEM Parti arasına çomak sokmak sinsilikleri, CHP'nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür."
Bahçeli’nin kafa karıştırmaya yönelik tutarsızlıklarına bir anlam yüklemek için daha fazla enerji harcamamak gerekiyor. Son tahlilde iktidarın açtığı yol bir barış ihtimali içermiyor. Türk Devlet aklı Kürt halkıyla değil Kürt silahlı güçleriyle ilgileniyor. Suriye’deki, Irak’taki, İsrail İran’ı vurursa İran’daki Kürt kazanımlarını kolonyal bir hamleyle “unsur” haline getirmeye çalışıyor. Suriye’de ÖSO ile yürüttüğü askeri ilişkinin bir benzerini YPG ile kurmak istiyor. NATO-İsrail hinterlandında Türk devletinin nüfus alanını büyütmek, Misak-ı Milli sınırlarını genişletmek istiyor. Kürtleri bu pozisyona sokamazlarsa Esad ile bir türlü kuramadıkları diyalog süreci yedekte bekliyor. Kürt düşmanlığı temelinde bölgede yeni müttefikler arıyor.
Bahçeli’nin tehdidi çok açık
“Yeri gelir nesilden nesile geçerek bize emanet edilen Yesevi elini uzatır, Yunus tebliğini yapar, Mevlana hoşgörüsünü gösteririz, yeri gelir yumruğumuzu tuğ diye havaya kaldırır, çetin hesabı en ağır düzeyde göresiye kadar bir daha da indirmeyiz. İndirdiğimiz zaman da sadece ve sadece hainlerin kafasının kırılacağı andır. Bu kategoriye girenler sağduyulu tavrımızı yanlışa yormasınlar. Sınır ihlali, sinir ihlali, sabır ihlali yapmaktan kötürüm emel sahiplerinin derhal ve ciddiyetle sakınması iç barış ve siyasi huzur adına temennim, hatta uyarımdır.”
Bu bir teklif değil, Kürtleri sahada mecbur tuttukları bir zorlamadır. Kürtler bu hamleyi kabul etmeyip Türk devlet çıkarlarına karşı pozisyon almaları halinde imha edilmek ile tehdit edilmektedir.
Şimdi büyük oranda tutsak veya sürgün edilmiş Kürt siyasi aklı bu durumda nasıl bir tavır alacak göreceğiz.
Bir önceki dünya savaşı arifesinde yaşanan tartışmaları, İttihat Terakki ve Ermeni siyasi partileri arasındaki ilişkiyi hatırlamakta fayda var. Her iki dünya savaşında da soykırım yaşanmıştır. Bunun bir tanesi üzerinde yaşadığımız topraklarda gerçekleşmiştir.
Artı Gerçek
BASıNDAN
2025-11-08Umur Talu: Sınıf mücadelesi öldü mi, işçi sınıfı kaldı mu!
2025-11-07Mesut Yeğen: Ortadoğu 2.0’a Hazır mıyız?
2025-11-06Çetin Çeko: ‘Türkiye'nin Hayrı İçin Dokuz Yıldır Cezaevinde Tutulan Demirtaş
2025-11-01Gökhan Bacık: Kürt siyasetinin eleştirisi
2025-10-31Selahattin Demirtaş: Sürecin muhasebesi
2025-10-29Yusuf Ziya Cömert: Rüşvet parasıyla cami yapılır mı?
2025-10-28Yetvart Danzikyan: PKK hükümete ‘top sende’ diyor
2025-10-28Murat Sevinç: Yoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu?
2025-10-28Yıldıray Oğur: PKK neden Schrödinger’in kedisine benzedi?
2025-10-28Vahap Coşkun: Menzile doğru bir adım daha
2025-10-26Yetvart Danzikyan: Kıbrıslılar dertlenmesin
2025-10-28Berrin Sönmez: 11.Yargı Paketi: Rejim bulanık suda balık avlar
2025-10-08Sedat Ulugana: Barutun yanında bıyık yağı ve puro
2025-10-08Yıldıray Oğur: Çözüm sürecinde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor
2025-10-07Ayşe Hür: İrade
2025-09-30Yıldıray Oğur: Komisyon’da bir gün
2025-09-23Özge Mumcu: Kara kutu, sabun ve tuğla
2025-09-23Yıldıray Oğur: Şara, SDG’yi Türkiye ile tehdit etti mi?
2025-09-20Berrin Sönmez: Gonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar
2025-09-18Taner Akçam: Kürt açılımına iki engel